Şam rejiminin geleceğini Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde Rusya ve Çin kurtardı. İki ülke, Suriye rejiminin kınanmasına dair Türkiye'nin de sponsorluğunda hazırlanan ve geçici üye Fas tarafından sunulan tasarı veto edince, tasarı Konsey'den geçmedi. Böylece 5 Ekim'deki benzer bir oylamayı da veto eden iki ülke, ikinci kez aynı kararı almış oldu. 11 aydır devam eden muhalefete yönelik başlatılan en kanlı operasyon da, veto kararını engellemedi. Mevlid Kandili gecesi düzenlenen operasyonda, ordunun karadan ve havadan Humus'a girdiği iddia edildi. Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi örgütü, Humus'taki muhaliflere dayandırdığı açıklamasında ölü sayısını 260 olarak duyurdu, El Arabiya televizyonu 337 kişinin hayatını kaybettiğini kaydetti. Operasyonda hayatını kaybedenler için düzenlenen cenaze törenine on binlerce muhalif katıldı. Muhalifler, operasyondan önce Özgür Suriye Ordusu'nun kentteki deniz kuvvetlerine ait bir istihbarat binasına saldırdığını duyurdu. Resmi haber ajansı SANA, televizyon görüntülerindeki cesetlerin, silahlı kişilerce kaçırılıp öldürülen Suriyeli vatandaşlara ait olduğunu belirtti.
Rusya: tasarı 'skandal'
Operasyon iddialarından sonra, başta ABD olmak üzere pek çok devlet, Rusya'ya oylamada 'evet' oyu kullanması çağrısında bulundu. Ancak Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, tasarıyı veto edecekleri sinyalini vermişti. Lavrov, Münih'te 'Tasarı sunulduğu haliyle önümüze gelirse 'skandal' olur' dedi. Lavrov, 'BM'nin bir iç savaşta taraf tuttuğuna dair bir izlenim oluşmaması gerektiğini ve Şam kınanacaksa muhaliflerden kınanmalı' dedi. Lavrov, silah ambargosu konusunda da 'Bizim sattıklarımız çatışmalarda kullanılmıyor' dedi.
Esad'a diplomatik baskı artıyor
Arap Birliği üye ülkelerinin milletvekillerinden oluşan Arap Meclisi başkanı, 'Bütün Arap ülkeleri Suriye diplomatik temsilcilerini sınırdışı etmeli' dedi. 88 üyeli komitenin başkanı Ali El-Salim el-Dekbaş Şam rejimi, halkının taleplerini karşılayana kadar, Arap ülkeler diplomatik ilişkileri kesip ekonomik anlaşmaları iptal etmeli' çağrısında bulundu. Çağrıdan saatler önce Tunus Dışişleri Bakanı Refik Abdülselam, Humus'ta yaşananlara tepki olarak, Suriye'nin Tunus'ta bulunan büyükelçisini ülkesine gönderme kararı aldıklarını belirtti. ABD Başkanı Barack Obama da, Devlet Başkanı Beşşar Esad'a istifa çağrısını yinelerken 'ağza alınmayacak' operasyondan sorumlu tuttu.
Muhaliflerin ilk hedefi Suriye'nin elçilik binaları
Humus'ta operasyon iddialarının başlamasının hemen ardından Şam karşıtları, gece boyunca pek çok ülkedeki Suriye'nin elçilik binalarına saldırdı. 100 kadar muhalif, Suriye'nin Kahire Büyükelçilik binasını ateşe verdi. Elçilik binası kullanılamaz hale geldi. Suriye'nin Londra Büyükelçiliği önünde toplanan 150'ye yakın protestocu büyükelçiliğe zorla girmek isteyince, 6 kişi gözaltına alındı. Göstericiler Atina ve Berlin'de de benzer saldırılar düzenleyerek, elçilik binalarına zarar verdi. Pek çok kişi gözaltına alındı.
30 yıl öncesi akıllarda
Suriye'nin Humus'ta geçen gece yarısı başlattığı iddia edilen operasyon, 2 Şubat 1982'de başlayan Hama Katliamı'nı akıllara getirdi. Müslüman Kardeşler'in Hama'da başlattığı ayaklanmayı 3 haftalık bir operasyonla bastıran Şam rejimi 20 ila 40 bin arası Suriyeliyi öldürmüştü. Dönemin Devlet Başkanı Hafız Esad'ın başlattığı operasyonun ardından Müslüman Kardeşler yeraltına çekilmişti.
'Zulüm ile abad olunmaz'
Humus'ta katliam iddialarına Türkiye sert tepki gösterdi. Başkanlık Başdanışmanı İbrahim Kalın, twitter hesabında 'Humus'ta yasanan katliam, Suriye Baas rejiminin gercek niyetini, karakterini ortaya koyuyor. Zulum ile abad olunmaz' yorumunu yaptı. Kalın, 'Bizi 'Esad rejimiyle köprüleri neden attınız' diye eleştirenler Suriye'de yasananları görmek istemiyor' dedi. 48. Münih Güvenlik Konferansı sebebiyle Münih'te bulunan Dışişleri Ahmet Davutoğlu, 'Umut ederim Suriye halkı bu acıları daha fazla çekmez. Türkiye üzerine düşen her şeyi yapacaktır' dedi. BM'in net bir tutum takınmasını isteyen Davutoğlu, 'Hükümetin ülkedeki acıları dindirmek için her türlü çabayı harcayacağını ve ihtiyaç duyan insanları Türkiye'de ağırlayacağını' kaydetti. Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan resmi açıklamada, 'Katliamın en sert şekilde kınandığı ve lanetlendiği' vurgulandı.
Pazarlıkların merkezi Münih'ti
BM'deki oylama öncesi, Suriye konusunda perde arkası görüşmelerin merkezi 48. Münih Güvenlik Konferansı oldu. Oylamadan saatler önce Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ile görüştü. ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan bir yetkili, ikilinin çok 'güçlü' bir görüşme yaptığını kaydederken ülkedeki durumun 'çok kritik' olduğu konusunda hemfikir olduklarını kaydetti.
Clinton görüşme öncesi 'Şam'da bir zorba kendi halkına baskı uyguluyor' dedi. Fransa Dışişleri Bakanı Alain Juppe, 'BM'de Suriye tasarısınu veto edenler tarih boyunca ağır bir sorumluluk taşıyacaktır' dedi. Almanya'nın Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle, BM Güvenlik Konseyi'nin Suriye konusunda kesin bir karar alması gerektiğini belirterek, 'Uluslararası topluluğun Suriye konusunda açık bir tutum sergileme ve Esad rejiminin uyguladığı şiddeti tüm açıklığıyla kınama zamanı geldi' dedi.
akşam
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...